Eyüp Arçelik Servisi

öyle nişantaşında taksimde dükkan önünde veya izole sitemizde çardak altında yatan miskin kendini sevdiren ve sevgi dilenen sokak köpeklerini genel geçer sokak köpeği profili olarak ele alıyorsanız lütfen bir daha düşünün. kısırlaştırma bir çözüm değil sorunu olduğu noktada donduran bir yöntem bana göre. bu hayvanların hepsi farklı farklı cinslerden kimisi aç kimisi tok, kimisi senden korkuyor saldırıyor Eyüp Arçelik Servisi kimisi öfkeli kimisi yemeğini alacağını sanıyor. ama saldırıyorlar veya saldırma potansiyeli olduğunu sana gösteriyor.

hep azınlık hakları diyoruz ki demeliyiz toplumun cogunlugu kararlarını dikta edememeli yaygara koparamamalı. diyelim ki bu köpeklerden şikayetçi değilsiniz sayınız daha fazla, başınıza kötü bir olay da gelmedi. ama tek bir arkadaşınız bile paranoyak olmamasına rağmen bu sorundan muzdaripse bir çözüm bulunmasını deteklemeniz gerekir.
Eyüp Arçelik Servisi
saldıran ayı, tilki, zebra değil ben safari parkında yaşamıyorum. Eyüp Arçelik Servisi evimi aldıgım mütahit ağaç katliamı yapmamış, eski su havzası da değil burası. çevresi gece vahşileşen köpeklerle çevrili üniversite kütüphanem şehrin ortasında (peki eskiden şehrin ortası değilmiş ama o zaman kurtlar da inermiş onları da çagırsak tekrar?) köpekten bahsediyoruz itaat etmese bile rintintin tarzı birşey gözümüzün önüne gelen. ama o da ne “birileri rintintine kötülük yapmış o da intikam yemini etmiş ve haklı kavgasında”. hayır hayır lütfen demogoji yapmayın biliyorsunuz ki hikaye böyle değil. sizin sahipsiz köpek gruplarıyla Eyüp Arçelik Servisi kötü bir anınız yok. birgün çocuğunuz ağlayarak sizi arayıp köpek saldırdı acildeyim derse ona “korkutmuşsundur” “korktugunu anlamıştır” “ne işin var köpeğin yaşam alanında” veya “baban çok çektirdi onun intikamını aldı köpekcağız” demeyeceksiniz. tamam köpeği öldürecek gaddar bir ruhunuz yok ama en azından yöneticilere söveceksiniz. peki yönetici zaten kısırlaştırılmış bunlar derse ne çözüm önereceksiniz? köpeklerin kotrol altındaki bir bölgeden diger bölgeye göçü ne olacak? toptan bir çözüm var mı acaba?

Bakırköy Arçelik Servisi

aynı mahallede büyüdüğün çocukluk arkadaşının hepsini tokatlayacak olan karşılaştırmadır. ama bir sıraya konmak gerekire illa; çocukluk arkadaşı, lise arkadaşı, üniversite arkadaşı. kendimden örnek vereyim aynı mahallede büyüdüğüm arkadaşlarımın hemen hemen hepsi ile halen görüşüyorum sırf onlarla yaz geçirebilmek için ebesinin nikahı yollar gidiyorum keza bu insanlar arasında liseden arkadaşlarım da. öyle ki liseden yakınınız bir arkadaşınızı gördüğünüzde insan mutlu oluyor o ergenlik anılarından bahsettikçe. gel gelelim üniversiteye. hani genelleme gibi olmasın belki bana öyle denk geldi ama geneli amcıktır. geçmişten bakıyorum yığınla arkadaşım var görüştüğüm üniversiteden adam

Bakırköy Arçelik Servisi

akıllı görüştüğüm bir kişi. üniversite çıkar ve samimiyetsizlikle doludur. şöyle örnek vereyim mezuniyet zamanı geldiğinde normal şartlarda ayrı gruplarda takılan kızlar hatta birbirleri arkasından atıp tutanlar mezuniyet zamanı geldiğinde canlarım, minnoşlarım ele ense göte parmak yalandan bir sevgi yumağı olurlar. la hani daha o gün birbirinizi sikiyordunuz. zaten mezun olunduktan sonra üniversite arkadaşlarının çoğundan facebook dışında haber alamazsın ki kafam girsin zaten hepsine. onu bunu bilmem ağa birlikte aynı mahallede büyüdüğün adamlar farklı oluyor. üniversitedekiler onların daşşağını yesin.

Beyaz Eşya Servis Kalitesi

konuya hakimiyetleri olmadığı için, işgüzarlar tarafından pohpohlandığına bakmayın siz kadıköy-kartal metrosunun. fena da olmadı hani ama biraz geç kalındı sanki…

hikayesi çok eskidir bunun. zamanın büyük şehir belediye başkanı recep tayyip erdoğan, projeye başladığında bu sistem tramvay olarak planlanmıştı. e-5 yolunun ortasındaki yeşillikten geçiyordu üstelik. ki o yeşillik yol genişletme alanı olarak projelendirilmiş bir alandı. yani ortada metro namına bir fikir bile yoktu. tek benzerliği raylı olmasıydı ki, bu konu kıyas dahi kabul etmez. onun başkanlığı süresince de böyle devam etti bu proje zaten. ve daha sonrasındaki ali müfit gürtuna zamanında da. hatta ali müfit gürtuna gerekli izinleri kavga gürültü imar ve iskan bakanlığından aldı bile 2001’de. daha sonra ibb. olan kadir topbaş, mimari bilgisinden yola çıkarak tramvayın mantıksızlığını ve metronun gerekliliğini gördü.

şimdi; sezarın hakkı sezara. kadir topbaş’ı bir çok konuda eleştirebiliriz. metrobüs tam bir günü kurtarma çabası mesela. ileriye dönük bir yatırım değil. ama kadıköy-kartal metrosu 18 yıl sonra olsa dahi hizmete girmişse bu kadir topbaş sayesindedir

7/24 Çağrı Merkezi

fenerbahçe ülker’e gidişini federasyon da onaylarsa çıkıp ”fenerbahçe ülker’de oynamak hayalimdi bunu gerçekleştirdiğim için çok mutluyum” der ve yeni takımında taraftarları onu bağrına basar. çok çok galatasaray medical park derbilerinde ekstra bir tepki görür ama o da zamanla alışır. çok bir problem olmaz.

olur da galatasaray medical park’ta kalırsa tek kurtuluşu tüm gelişmelerden menajerini sorumlu tutup topu ona atmak adına ”hiç bir şeyden haberim yok, galatasaray’da çok mutluyum ve sözleşmemin sonuna kadar burada kalacağım” demek olacak.

genç ve istikbal vaat eden bir oyuncu olarak hiç içinde bulunmaması gereken sıkıntılı bir olayın müdahili artık. bir basketbolsever olarak sadece ilkan’ı kaybetmemek adına olayın bir ”kurnaz menajer” vakası olmasını umuyorum.

edit: ilkan yerine birkan yazmışım, uyarı gelince düzeltildi.

Hello world!

Welcome to WordPress.com! This is your very first post. Click the Edit link to modify or delete it, or start a new post. If you like, use this post to tell readers why you started this blog and what you plan to do with it.

Happy blogging!